Uyku Devrimi | Kitap Önerileri

Kitabın Adı : Uyku Devrimi
Kitabın Yazarı : Arianna Huffington
Aslından Çeviri : Zeynep KOÇAK
Yayın tarihi : Mart, 2020
Yayınevi : Doğan Egmont Yayıncılık Yapımcılık
Sayfa sayısı : 360

Geceleri uyumamızı engelleyen şey, hiç bir zaman tamamlayamadığımız yapılacaklar listelerimizdir.

Uyku, istesek de istemesek de hepimizin ortak olarak her gün başına gelen bir “yarı ölüm” hali. Ömrümüzün neredeyse 3’te 1’ine şahit olan bu durum hakkında öncesinde Sadece Aptallar 8 Saat Uyur isimli kitabı okumuştum. Bunun üzerine biraz daha düşünüp, “bir de diğer tarafını irdeleyeyim” diyerek tam tersi düşünceye sahip bir yazarın kitabını da okumak istedim. Kitap Önerileri serimizin bir diğer konuğu kitabımıza hoşgeldiniiiiz.

Bu kitapta da tam tersi uykunun hayatımızda ne derece önemli olduğunu, uykusuz kalmanın ne denli büyük sorunlara gece olduğunu iyice öğrendim. Zaten yazarın kendisi de bir gün ansızın bayıldıktan sonra ikna oluyor bu düşünceye.

Kitabın ana teması uyku, argümanı ise “uyku uyumadığımız takdirde, hayatımız zehir olur”. Uyku eksikliğinin sağlık üzerindeki etkilerini anlatmanın yanı sıra, uyku kalitemizi tespit ederek iyileştirmek adına neler yapabiliriz diye önerilerde de bulunuyor.

Neden uyuruz?

Günlük hayatta sizlerde de oluyor mu bilmiyorum ancak bende gün 28-29 saat olsa dahi işlerim yetişmeyecek gibi geliyor. Böyle olunca en azından bazı işler yetişsin diye ilk olarak uykudan kısmaya çalışıyorum. Bu yüzden de bir gün sonra daha yorgun, tükenmiş ve biraz da agresif hissettiğim çok oluyor.

Bu kitapla beraber uykunun fiziksel, mental olarak bir yenilenme aracı olduğunun farkına yeniden vardım diyebilirim. Biyolojik saat olarak sirkadiyen ritimden çokça bahsediliyor. Obizeteden tutun depresyona pek çok konuda aslında bu ritim çok önemli. Bizim bu ritmi kaybetmeden yaşamımızı idame ettirmemiz için de uyku şart.

Uyandırma alarmı

Kitabın ilk bölümünün de adı olan bu alarm kelimesi her şeyin başlangıcı. Pek çok insan az uyumakla övünürken, çok iş yaptığını düşünüyor. Tokyo sakinlerinin ortalama 5 saat, Seul’da ortalama 6 saat 3 dakika, Singapur’da 6 saat 27 dakika, Hong Kong’da 6 saat 29 dakika ve Las Vegas’ta 6 saat 32 dakika ortalama uyku süresi olduğunu biliyoruz.

Pek çok üniversite öğrencisinin de “Öldüğünde yeterince uyuyacaksın” mottosuyla ders çalıştığını da kitapta ekliyorlar. Sanayi devriminin yapılmasıyla beraber “çok çalışma = çok para” denklemi içinde kaybolan insanlık, uyumayı adeta bir aptallık aracı olarak görmeye başladı.

Uykuda uzmanlaşmak

Pek çok alanda olduğu gibi tıp bu alanda da ilerleme kaydetti. Şu anda çeşitli uyku bozukluklarıyla mücadele için merkezler var. Ülkemizde her ne kadar bu “dert mi canım” diye görülse de; dünya uykunun kıymetini anlamaya başladı.

ABD Ekonomisinde her yıl uykusuzluk nedeniyle yapılan hataların ortalama 42 milyar dolar kadar faturası olduğunun altı çiziliyor.

Bununla alakalı özel uyku hotellerinden kitapta bahsedilse de; ülkemizde temiz oda bulmak yeterli bir sevinç nedeni olduğu için oraya giremiyorum 🙂

Spor dünyasında ve Hollywood yıldızlarında uykunun performansı bariz etkilediğine dair de çeşitli istatistikler paylaşılmış.

Nasıl uykuya dalınır?

• Meditasyon yapın. Bunun için Sahaja Yoga uygulamasını indirebilirsiniz. Uygulamada günlük ruh halinize göre öneriler var. İnanın uyku öncesi meditasyon bariz fark edecek.
• Teknolojiden uzaklaşın. Uykudan en az 1 saat önce telefonunuzu elinizden bırakın. Hatta mümkünse odanıza bile sokmayın. Müzik dinleme işi için müzikçalar alın.
• Oda sıcaklığını ayarlayın. İdeal uyku 18-22.5 derece arasındadır. Bunun altı veya üstü sıcaklıklarda uyumanız zorlaşacaktır.
• Lavanta yağından faydalanın. Lavanta yağı sizi mışıl mışıl uyutacaktır.
• Minimum 8 saat uyuyun. Belki 1 günde fark edemezsiniz ancak 21 gün sonunda farkı hissedeceksiniz !
• Karanlığın gücü adına. Vücudumuz melatonin salgısını en iyi karanlıkta sağlar. Bu sebeple mümkün olduğunda karanlıkta uyuyun. Göz bandı takmanız işinizi kolaylaştıracaktır.
• Kafeini kesin. Özellikle kahve seviyorsanız öğleden sonraları kahve tüketimini durdurun.
• Ağır şeyler yemeyin. uykudan minimum 4 saat önce yemek yemeyi bırakın.

Özetle

Kitap bana çok şey kattı diyebilirim. “Ölçemediğiniz şeyi geliştiremezsiniz.” bu yüzden öncelikle uyku sürenizi hesaplayın. Ardından bu süreyi nasıl geliştirebileceğiniz noktasında kendinize yavaş hedefler koyarak ilerlemeyi ihmal etmeyin.

“Sekiz saat iş, sekiz saat çalışma, sekiz saat ne istersek” sloganını unutmayın.