Filmin Adı : Underwater ( Derin Sular )
Yönetmen : William Eubank
Tür : Bilim kurgu – Gerilim
Yapım yılı : 2020
Bu akşam bir Netflix önerisi olarak, en çok izlenen 2. filmi izledim.
Underwater Filmi Konusu
Film, en derin sondaj alanına ait bazi kroki ve bilgilere yer veriyor. 11.000 metre sondaj ve uzay kadar ölümcül olduğuna dair haber küpürleri / raporlar ile film hakkında önden bir tanıtım yapılıyor.
Kepler istasyonunda 316 mürettabatla filme başlıyoruz. Birden sarışın bir abla “yer altında yeterince zaman geçirirseniz, gece – gündüz karışır” diye giriş yapıyor. Biraz sonrasında istasyonda basınç azalıyor, birden istasyonu su basıyor. Tüm insanları uyandırmaya çalışırken, iş zora girince uyanamayanları bırakıp ana gövdeyi basınç azalan bölgeden ayırıyorlar. Bu esnada 2 kişiler. Sonrasında olayları anlamlandırmaya çalışırken, bunun bir depremden olabileceğini düşünüyorlar. Kaçış kapsülüne doğru kaçmaya çalışıyorlar.
Bu esnada kadının adının Norah, erkeğin Rodrigo olduğunu öğreniyoruz. Bu esnada kaptanla denk geliyorlar. Kaptan da olan bitenleri anlamaya çalışıyor. 22 kişinin yukarı gönderildiğini, 7 kişinin öldüğünü rapor ediyor. Kaçış kapsüllerinin gittiğini, soğutma kulelerinin çalışmadığını ve parçacıkların ısınıp kuleyi komple yok etmesine 30 dakika süreleri olduğunu öğreniyorlar.
Ardından yaşayan diğer insanlarla buluşuyorlar ancak sürekli sallantı devam ediyor. Bu esnada kurtuluş için bir yolun olduğu ancak kıyafetlerin dayanıp dayanmayacağını bilmedikleri konuşuluyor. Herkes özel kıyafetleri giyip, yola çıkmaya hazırlanıyor. 6 kişi bir asansörle ilk istasyona hareket ediyorlar. Yoğun basınca Rodrigonun kaskı dayanamıyor ve orada kayboluyor.
Yola 5 kişi olarak devam ediyorlar.
Kaptan gibi kaptan başa davetsiz misafir açıyor
Bu esnada 5 kişi devam ederken, başka bir kapsülden sinyal geliyor. Tam tavana doğru çıkmaya başlarken gelen bu sinyal ile kaptan sinyal sahibini kurtarmak için duruyor ve 2 kişi gönderiyor. Giden ekip, ölü birinin üzerinde değişik bir yaratık buluyor. Hemen kapsüle dönerken yanlarına alıyorlar. Kapsülde inceliyorlar.
Çok farklı ve uzaylımsı bir yaratık görünüyor. Değişik sesler duymaya ve sallanmaya devam ediyorlar. “Denizler altındaki 20.000 fersah” benzetmesi geliyor. Bu esnada peşlerine bir yaratık daha takılıyor. Öyle bir şey ki; kıyafetler içerisinden insanları sıyırıp alıyor ve hopp birden öldürüyor.
Okyanus tabanına kadar keşif yaptıklarından, buraya kadar gelmemiş olmaları gerektiğinden bahsediyorlar. O anda okyanusun intikam almasının çok normal olduğnu söylüyorlar. Hiç bir telsiz çalışmıyor, her yerde basınçla alakalı problemler yaşanıyor. İzlerken “ilk seferde yakalanan canavarın intikamı için diğerleri mi peşlerine düştü acaba?” diye düşünmeden edemiyorum.
Shepard kuyusu
Ekip komple birbirini kaybediyor. Shepard kuyusuna bir tek Norah varabiliyor. Burada tahliye için kapsül olmasa da; oksijeni var. Diğerlerini de buraya çekmek için mesajlar yayınlıyor. Ancak duyan eden olmuyor. Orayı bir karargah olarak kullanmaya başlıyor. Nereden çıkış yapabilir, hangi malzemeleri kullanabilir hepsini karalaştırıyor.
Çıktığında sondajda görevli stajyer kız Emily ile karşılaşıyor ve beraber yürümeye devam ediyorlar. Böylece Roebuck istasyonuna kadar sohbet ede ede geliyorlar. Fakat burada yavaş yavaş oksijenleri azalıyor. Bir de bakıyorlar ki istasyon girişi komple o yaratıklardan olmuş. Çaktırmadan gitmeye çalışıyorlar. Bayağı kavga dövüşten sonra kuyuya giriyorlar. Kaçış kapsülüne gitmeye çalışıyorlar.
3 kişiler ancak 2 kapsül çalışıyor. Norah, hepsinin çalıştığını söyleyip Emily ve Smith’i gönderiyor. Kendisi ise ölümü kabullenip, kuyuda kalıyor 😰Bu sayede kaptan ve Norah’ın nasıl delikanlı olduklarını görüyoruz ancak dışarıdaki yaratığın nasıl zor durumda bıraktığını gördükçe deliriyorum.
İnsan karanlıkta zaman kavramını kaybeder. Öyleyse burayı aydınlatalım.
diyerek, çekirdekleri eritip diğer arkadaşlarını kurtarırken kendisini feda ediyor.
Film Hakkında
Film, özellikle de yaratıklar bakımından bir Alien anımsatmıyor desem yalan olur. Oyuncu kadrosunun muhteşem oluşu izleyiciyi kendisine çekmiş ancak yine de senaryo yetersiz. O yaratıklar okyanus adına intikam mı almak istiyor, kim onların tavuğuna kışt dedi belli değil. Veya gerçekten deprem mi oldu da bunlar oldu, hiç belli değil.
Alien ve Yıldızlararası filmlerinin biraz sentezi gibi gördüm bu filmi. Tek farkı; bu suların içinde geçiyor. Bana kalırsa boş vakitte izlenebilecek bir film. Ancak film önerileri için göz atmakta fayda var diyebilirim.
Bir yanıt yazın