Ankara’ya gidip, Hamamönü’ne kadar gitmişken Ulucanlar Cezaevi’ni ziyaret etmeden olmazdı. Daha önceki bir kaç Ankara ziyaretimde genelde ulaşım sıkıntısı olmasından dolayı gidememiştim ancak bu sefer her şey bu ziyaret için elverişliydi.
Ulucanlar Cezaevinin dönemin pek çok siyasetçisine, gazetecisine, düşünürüne ev sahipliğini yaptığını biliyordum. Ancak içeriye girmenin ilk anından, son anına kadar orada yıllar öncesinde yaşananları yaşıyor insan. Koğuşları gezerken, volta atılan bahçelerde gezerken çevredeki insanların “ay mahkum gibi hissediyorum şu an kendimi” dediklerini rahatlıkla duyabildim.
Disiplin hücreleri, ortak kullanım alanları, hamamlar, mutfaklar, o dönemde kullanılmış 1995 yılından kalma battaniye gibi detaylarıyla o günün tarihini yansıtan harika bir müze olmuş.
Gezi biterken, son olarak pek çok kişinin idam edildiği yere gelindiğinde, o yağlı ipte pek çok insanın can verdiğini bilmek bile insanın tüylerini diken diken etmeye yetiyor.
Eğer ki Ankara’ya gitmişseniz ve yakın tarihi olaylar konusunda merağınız var ise; Ulucanlar Cezaevi ziyaret etmeniz gereken önemli noktalar kesinlikle biri.
Bir yanıt yazın