Kapatmak için ESC Tuşuna basabilirsiniz

“Sahibinden” Satılık Web Fikirleri

Covid-19 salgını nedeniyle artık iyice kabuğuma çekildiğim şu günlerde hayatımdaki pek çok şeyi gözden geçirme fırsatını yakalamış olmanın ve hedeflerimin hangisinde kararlı olup hangisinde sapmış olduğumun tespitini yapabiliyor olmanın verdiği mutluluğu inanın sizlere anlatamam. Bu süreçte özellikle hayatımdan vaktimi çalan şeyleri ya da bir hevesle satın aldığım ancak sadece gözümü ya da zihnimi yormakta olan şeyleri şöyle bir süzgeçten geçirmeye başladım. Web fikirleri konusunda da bir şeyler yazmalıydım.

Elbette ki yaklaşık 9 yıldır webmaster olarak iş yapan biri olarak, mal varlığı dendiğinde sadece ev,araba ya da bankadaki para aklınıza gelmemeli. Bir webmasterın olmazsa olmazlarından biri de şüphesiz ki “domain portföyü” dür. İşte sahibinden satılık web fikirleri yazımın da çıkış amacı tam olarak bu oldu.

Şimdi sizlere izninizle kısaca domain nedir neden bahsetmek istiyorum. Türkçe karşılığı “alan adı” olan bu kavram, bizlerin web sitelerine girerken arama çubuğuna yazdığımız “www.koreldim.com” ismini ifade ediyor. Bir nevi sitenin adı diyebiliriz. Teknik izahatına çok girip konuyu dağıtmak istemiyorum lakin merak edenler için şöyle bir kaynak bırakıyorum.

İlk alan adı kaydedişimden bu zamana dek minimum 2000 alan adı kaydetmişimdir. Özellikle şirket zamanında neredeyse her gün 2-3 alan adı kayıt ediyordum. Yeri geliyor tabii ki yıllık yenilemeler için tek seferde 10-15 tane alan adı kaydettiğim de oluyordu. Her webmasterın hayali; muhteşem bir domain sepeti oluşturup, bunlardan güzel gelirler elde etmektir. Ancak benim alan adı kısmında çok fazla işim olmazdı; ben daha çok alan adına kuracağım projelere bakan biriydim. Bu huyum da uzun süreden beri hiç değişmedi.

Domain Portföyleri

Hayatımdaki fazlalıklardan bahsederken, belli – belirsiz dönemlerde “lan bu alan adına da şunu yaparım ha bi kaydedeyim bunu” diyerek aldığım, “anaaa çok ucuz hem ihaleden bu alan adını alayım” diyerek aldığım alan adı sayısı bu yıl sanıyorum ki 25’lere dayanmış. Hobi olarak ilgilenen biri için bu sayı ne yazık ki kontrolü son derece zor olan bir durum.

Hal böyle olunca da; ben bir hışımla aldığım bu alan adlarının hangi birine proje yapacağım diye de düşünmeden habire aldıkça almışım. Yapım gereği; eğer bir plan yapmışsam ve bunu ertelemişsem, beynimin bir yerinde bu sürekli olarak kurgulanmaya devam eder. Hiç işimin olmadığı bir gün dahi çok işim varmış gibi düşünüp, işleri bulamayarak kendi kendime kızdığım dönemler de bunun en büyük işaretçilerden.

Ben de karar verdim ve Serdar Ortaç’ın söylediği gibi “sana bir önerim olacak; hayatından tüm mikropları aatt” dedim ve başladım bütün alan adlarını projelendirip projelendirip satmaya. Şimdi buradaki en büyük handikaplardan biri; alan adı denen meret 365 günlük. Yani 365 günün sonunda yenilenmesi gerekiyor. E dolar kurunu da işin içine katarsak, 25 alan adının satılmaması halinde yaklaşık 1925 TL gibi bir masraf beni bekliyor. Bu yüzden de 365 günleri dolmadan, yaşlarını devirmeden satmalıydım.

Web sektöründe ticaret yapanlar bilir ancak yapmayanlar için normal bir ticaret ile kıyaslayacak olursa webte 15-20 TL’ye mâl edilen bir alan adının, projelendirildikten sonra 500-600 TL’ye satılması çok abes bir durum değil. Bu yüzden bunlar da çok cazip geliyor insana, şeytan sürekli durtup duruyor 😇🤓

Fırsat Maliyetleri

Ben genelde fırsat maliyetleri tabirini iktisat biliminden esinlenerek ancak onun biraz daha dışına çıkarak değerlendiriyorum. Alan adı, logo çizimi vb. için harcadığım vakti; 1 günlük mesai ücretimle kıyaslıyorum. Bu şekilde de fiyatlandırmasını yapıyorum. Yani aslında “siteyle uğraşmak yerine, mesai yapsaydım” diye düşünerek hareket ediyorum. Bu sebeple de ortaya kullanıcıları son derece mutlu eden projeler çıkıyor. Fiyat / performans açısından gözü kapalı alması gerekiyor ki, yatırımcı yaptığı yatırımdan memnun kalıp diğer yatırımları için yine benim portföyü seçebilsin.

Kurallar

  • Projelerimde kesinlikle fikrimi yansıtan özgün logo çalışmaları oluyor, logo demek marka demek, insanların güvenini kazanmak demek. Bu yüzden logosuz hiç bir web sitesini satışa çıkarmıyorum,
  • Açık arttırma ile satılacak olan domainler için maksimum 24 saat süre tanıyorum, böylece insanlar çok gevşek davranmadan tekliflerini sunuyor ve en kısa sürede en yüksek fiyata devretme şansını elde ediyorum,
  • İnanmadığım hiç bir domaini projelendirmiyorum; örneğin yatırımcı 500 TL’lik bir yatırımla siteyi aldı. Bu site ona minimum 1000 TL kazandırmalı ki, yaptığı yatırımdan zevk alabilsin. Bu yüzden de en ince ayrıntısına kadar anlatımını yapıyor öyle devirler sağlıyorum,
  • Google Adsense gelirli web siteleri için aylık gelir x 10 benim projeye talep edeceğim fiyatı belirliyor. Örneğin aylık 250 TL kazandıran bir proje için maksimum 2500 TL talep ediyorum. Bu uygulama, piyasada 10 ila 30 arasında gidip gelebiliyor. Bu yüzden web fikirleri çıkarırken Adsense odaklı çıkaran kişi sayısı oldukça fazla.

 

Şu anda elimdeki alan adlarını bir bir devretmeye başladım. Zira hem gerçekten mental ve maddi olarak beni çok yoramasa dahi meşgul eden şeyler hem de bu fikirlerin başka kullanıcılar tarafından parlatılarak gelir elde edilmesi bile beni mutlu eder. Çünkü artık web sektöründe Allah’a şükürler olsun öğrenme hevesimi hiç kaybetmemiş olsam da; pek çok insana öğretmenlik yapıyorum. Bu yüzden de gelir kaygısı gütmeden, insanlara rehberlik yapmak beni tatmin ediyor. Bunu destekleyen web fikirleri tabii ki fena sayılmaz.

Devrolan Projelerden

 

Projelerimden bir tanesi Akriha idi. İsim konusunda çok düşündükten sonra eski Türkçe’de “temiz su, arındıran su kaynağı” anlamı taşıyan bu adı tercih ettim. Bu proje bir e-ticaret projesiydi. Ankara’da son derece sevdiğim bir abimin geliştirdiği ve gerçekten araçlarda son derece faydalı temizlik malzemeleri vardı. Bunların formüllerinde biraz “güncellemeler” yaparak, hem endüstriyel hem de bireysel kullanıcıların rahatlıkla kullanabileceği yaklaşık 8 çeşit temizlik ürünü elde edildi.

Bu ürünlerin maliyetleri ise o denli düşük oldu ki; normal Migros, A101, Bim, N11 gibi mağazalarda satılan fiyatlardan bu ürünler satılırsa %150 gibi bir kar oranı bulunuyordu. Projeyi inceleyen yaklaşık 20 kişi oldu, biriyle anlaşarak elimdeki tüm stoklarla beraber siteyi de devrettim. Her 2 taraf için de hayırlı olmasını diliyorum.

Bu proje benim sanırım 12. e-ticaret projemdi ve ilk kez ürünün imalatı dahil her şeyi ile kontrol edebildiğimiz uçtan uca bir sistem oldu. Çok fazla emek olunca, atıl olarak durması beni son derece üzüyordu. Bu yüzden birileri tarafından değerlendirilecek olması beni son derece sevindiriyor.

 

Bir gün dairede otururken Google Adsense hesabımdaki domainlerin hep belli sektörlere yönelik olduğunu ve genişlemeye çok da müsait olmadıklarını gördüm. Hal böyle olunca; geniş bir skalaya hitap edebilmek adına bir blog sayfası açmak istedim. Hem haber hem de blog sayfası olarak düşündüğüm ve temasına sevgimi gömdüğüm ( kaynak kodların baş harflerinden akrostiş yazma fantezim burada da devam etti 😅 ) projeyi; çok fazla ilgilenmeyeceğimi düşünerek içindeki her şey ile beraber devrettim.

Projesine devam ettiğim ve henüz ihaleye çıkmayan domainlerim de mevcut. Umuyorum onları da tez vakitte hevesli arkadaşların ellerine bırakacağım. Sadeleşme yolunda attığım bu adım ile beraber artık portföyüm için belli bir kota koyarak bunun üzerine çıkmamayı düşünüyorum. Web fikirleri konusunda eldeki projelerin bini bin para 😁

 

Haemos

Merhaba ! Kitap önerileri, gezilecek yerler ve farklı aktiviteler hakkında yazılar yazıyorum. Burası da benim güncem.

Comments (1)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir