Filmin Adı : Peder Stu ( Father Stu )
Tür : Dram – Komedi
Yönetmen : Rosalind Ross
Yapım Yılı : 2022
Bu haftasonu izleyecek film ararken, Amazon Prime’a güvenerek kategorileri gezdim. Bu esnada gerçek yaşamdan etkilenilmiş olan Peter Stu filmi dikkatimi çekti. Komedi ve dram bir arada olduğunda hele sağlam bir komedi filmiyse, Pazartesi gününe güzel başlama noktasında son derece faydalı oluyor.
Stuart Long ( Stu ) bir boksör ve kariyerinde 14 Galibiyet 2 Mağlubiyet alan iyi bir dövüşçü. Bir mücadele esnasında çenesine aldığı bir darbe ile annesinin telkinlere maruz kalıyor. Çünkü sağlığı ciddi anlamda etkilenmiş ve antibiyotikle olacak iş değil. Bu sefer Stu’nun aklına ilerleyen yaşına rağmen Hollywood’a giderek şansını denemek geliyor.
Hollywood’a giden kahramanımız, burada işi şansa bırakmayarak bir süpermarkette işe başlıyor. Felsefesi ise „Ünlüler de fasulye almalıdır“ böyle olunca gelen herkesle tanışmaya gayret gösteriyor.
Bir Anda Değişen Hayat
Bir gün markete Carmen adında bir kız geliyor. Kızdan çok hoşlanan kahramanımız, kız pas atmaya kızı araştırıyor. Kızın bir kilisede görevli olduğunu öğrenince gidiyor şansını denemeye. Ancak kız yoğun bir katolik, yani oğlanımızın pek de pas alabileceği türden biri değil.
Bu esnada öğreniyoruz ki 5 yaşındayken vefat eden bir kardeşi var. Düzenli olarak onu anıyor ve anarken alkol tüketiyor. Kızı akşam yemeğine ikna etmişken, alkolden içeri girmesiyle randevuyu kaçırıyor. Sonra tekrar kızı çalıştığı yerde bulsa da, kız Stu’nun vaftiz olmadığını söylemesi üzerine vaftiz olacağını söylüyor. Tabii bu Carmen’in içten içe hoşuna gidiyor. Stu burada ekliyor „Şu anki halim değil ancak olacağım kişiyle sana layık olacağım“ diyor. Ve oğlumuz kilisedeki eğitim programına başlıyor.
Büyük Kaza
Her şey yolunda giderken, bir gece günah çıkarma seansından sonra bara gidiyor. Barda yanına gelip “Bu kafayla alkollü araç sürme” dese de; o dinlemiyor ve çok büyük bir kaza geçiriyor. Herkes komadan çıkamayacağını ve öleceğini söylüyor. Hatta annesine yas danışmanı ayarlanması ihtimali bile gündeme geliyor.
Tüm bunlar olurken kız arkadaşı geliyor ve komadaki genç birden tepki verip ameliyata hazırlanıyor. Ve hatta hatta ameliyat iyi geçip, değneklerle de olsa yürümeye başlıyor. “Tanrım neden her şey beni buluyor” diye günah çıkarmaya gittiğinde, peder ona Tanrının dinini yayması için kendine inayet ile mesaj gönderdiğinden bahsediyor. Böylece peder yardımcısı olsam mı olmasam mı tohumları atılıyor.
Sevdiği kıza rahip olma fikrini açıyor. Kız arkadaşı ona cinselliğin, alkolün, evlenmenin, dövüşmenin yeminle bağlanacağını ve yasak olacağını söyle se; kendinden çok emin. Bu esnada şahsen cafede evlenme teklifi etmesini beklerken, böyle bir haber vermesi hem kızı hem de beni üzüyor.
Umut taktik değildir.
Bir kiliseye başvuruyor ancak kabul edilmiyor. Sonrasında birebir irtibata geçiyor, böylece kilisenin idari işler birimini ikna edip kayıt işlemini tamamlatıyor. Eğitimi devam ederken, bir basketbol maçı esnasında Stu yere seriliyor. Doktora gittiğinde tahliller neticesinde kaslarının her geçen gün eridiğini öğreniyor.
Böylece sonunda refleksleri iyice köreliyor. Yemek yemekte, oturup kalkmakta, insanlara sarılmakta dahi zorluk çekmeye başlıyor. Kilise sonunda ayinlere çıkmasından endişe duyduğunu, itibarlarına zarar verdiğini söyleyerek desteğini ondan çekiyor.
İşi yokuşa süren Tanrı değil peder, kulları.
Yıllardır görüşmediği babası bu durumu öğrenince neredeyse yatalak kalmış oğluna kol kanat geriyor. Annesinin evine dönüyor, babası bakıyor.
Bir sabah uyandığında babası takım elbise giymiş ( ki bu adam sadece oğlunun cenaze töreninde takım giymiş biri ) onu bekliyor. Sonrasında öğreniyor ki başpiskoposluk hocasının çok yoğun ısrarı neticesinde kendisinin peder olmasını kabul ediyor. Muhteşem bir sahneyle peder oluyor.
Peder Stu Filmi Hakkında
Film, böyle boş zamanlarınızda oturup izleyip hüngür hüngür ağlayabileceğiniz bir film. Özellikle baba – evlat sahnelerine doğru ben bayağı bir kaydım diyebilirim. Özellikle gerçek hayattan alınan öykü olması, daha da bir etkiliyor insanı.
İnsanın daima bir anlam arayışı içerisinde olmasını şu kitapta da işlemiştim. Yine bir anlam arayışı, yine muazzam bir film. Oyunculukları çok beğendim. Filmin başları da bir hayli komikti. Ama son sahnelere doğru, ben mahvoldum diyebilirim. Emeği geçenlere saygım sonsuz olmakla beraber, gerçek kahramanın azmini takdir etmemek olmaz.
Filmi beğendiğimi söyleyebilirim. İzlemenizi tavsiye ederim.
Bir yanıt yazın