Bu haftasonu Kırklareli’nin Pehlivanköy ilçesinde düzenlenen “Pavli” adı verilen Pehlivanköy panayırındaydım. Her geçen sene biraz daha kalabalıklaşan, cıvıl cıvıl insanların olduğu, roman eğlencesi ve pomak yemeklerinin lezzetiyle her geçen yıl biraz daha kendine çeken harika bir panayır.
Trakya bölgesinde eğlence dendiği zaman şüphesiz ki ilk akla gelenlerden biri Trakya’nın geleneksel asırlık şenlik ve festivalleri oluyor. Ülkenin pek çok yerinde “Pavli” diye sorduğunuz zaman hiç kimsenin bilmediği ancak Trakya bölgesinde yedisinden yetmişine “Peelivankü beaaa” şeklinde yanıt alabileceğiniz bir etkinlik de şüphesiz ki bu bölgenin en özel ve güzel eğlencelerinden biri.
Özellikle roman vatandaşların eğlenceli halleri ve şatafatlı abartılı renkli kıyafetleri, pomakların hünerli ellerinden Trakya ovalarında yetişmiş kuzuların lezzetli “kuzu çevirme”leri.. Kesinlikle Trakya bölgesine Eylül ayına yakın geliyorsanız; uğramadan gitmemeniz gereken bir panayır. Her sene “stabil” olarak Kırkpınar eğlencelerinden sonra gözler buraya çevriliyor. Çünkü bu etkinlik Cumhuriyet tarihinden bile eski, Kırkpınarla köken olarak yarışacak nitelikte.
Her geçen yıl artan ünü nedeniyle burada yurdun her bölgesinden insan görmek oldukça normal. Bunun yanı sıra Yunan, Bulgar, balkan ülkelerinden komşularımızı da burada görebiliyoruz. Çünkü onların da gelenek ve ananelerinden bir şeyler burada barınıyor. Aynı zamanda fotoğrafçılığa gönül vermiş amatöründen uzmanına pek çok fotoğrafçıyı da ellerinde makineleriyle “o an”ı çekmek için bekler vaziyette görebilirsiniz. Renkli insanlar, tezgahlar, geleneksel kıyafetleriyle gezen yerli halk, her biri birbirinden güzel kareler yakalamanız için yaratılmış bir habitat adeta.
Pavli Ulaşım Yolları
Kırklareli’nin Pehlivanköy ilçesinde düzenlenen bu eğlenceye pek çok şekilde ulaşım sağlamanız mümkün. Panayır alanının hemen önünde bir tren istasyonu bulunuyor.. Ulaşım için isteyenler tren ile seyahat edebiliyorlar. Aynı zamanda kara ulaşımı için de oldukça uygun yolları olduğunu söyleyebilirim. Buraya arabanızla gelecekseniz, gelmişken muhakkak meşhur Necatiye dondurmasını tatmanızı, Uzunköprü’nün tarihi köftesini yemenizi öneririm. Tam ortalarında kaldığı için buralara ulaşım oldukça kolay ve kısa sürmekte. Aynı zamanda Lüleburgazdan, Babaeskiden de otobüslerin devamlı olarak oraya yolcu taşıdıklarını söyleyebilirim.
Panayır haricinde Pehlivanköy oldukça sakin ve misafirperver Trakya insanlarının olduğu bir bölge. Özellikle pancar konusu çiftçiler için oldukça büyük önem arz ediyor. Neşeli ancak oldukça sessiz bir belde Pehlivanköy. Ancak iş panayıra gelince, o “ölü toprağı” birden üzerinden atılıyor ve her yer cıvıl cıvıl oluveriyor. Panayır zamanı tüm insanlar oldukça neşeli, herkes işi gücü bırakıyor. Adeta “resmi” tatil ilan ediliyor.
Pehlivanköy’ün merkezinde biraz gezdikten ve soluklandıktan sonra, bir bayırdan aşağıya doğru iniyorum. Bir pazar yeri, bir cümbüş ve kalabalık zaten direk olarak kendisine doğru çekiveriyor sizleri. Girişte güzel bir resim sergisi ile tarihi güzelliklerinden ve ne kadar eskiye dayandığı ile alakalı olarak bir ön hazırlık yapmanızı sağlıyor. Pazar alanında geleneksel el emeği işler, oldukça uygun fiyata giysiler, atıştırmalık el yapımı yiyecekler bulabilirsiniz.
Biraz daha ilerlediğinizde lunapark alanına giriyorsunuz. Burada istisnasız tüm çalışanlar roman. Roman kızların aşırı makyajı, süslü ve işveli hareketleri sizlerin bir topa vurmanız, bir çember atmanız ya da gondola bir defa binebilmeniz için. Aynı zamanda son bir kaç senedir de oldukça fazla şans oyununun olduğunu görüyorum. Her ne kadar kumar oynatılmıyor olsa da; şans oyunlarına başlanması da gelen misafirlerin çoğunun ilgisini çekmiş olmalı ki bu yıl geçen yıldan çok daha fazla insan gördüm başında.
Yemek
Artık yavaş yavaş yorulup acıkmaya başladığınızı hissettiğinizde, davul zurnaların sesi eşliğinde tam karşınızda boylu boyunca uzanan lokantalar görüyorsunuz. Etrafta rakıların ve biraların su olup aktığı, herkesin kafasının “kıyak” olduğu pek çok lokanta yan yana dizilmiş biçimde. Lokanta dediysem; yanlış anlaşılmamalı. Buralar kurban çadırından bozma, verandalar altına sandalyeler atılarak yapılmış yerler. Bir nevi “sera” diyebiliriz. Arkada koyunlar, hemen koyunların bir tık önünde çevirmeyle ilgilenen emekli bir dayı, en önde ise çevirmeleri bölüp, ölçüp tartıp servis eden çalışanlar. Eğer kuzu çevirme yemediğinizi söylüyorsanız, muhakkak burada bir kez demenizi öneririm. Çünkü çevirmeyle ilk tanışma hikayem burada olmuştu.
Eğer çevirme konusunda oldukça katı kurallarınız var ise; köfte ve kokoreç de seçenekler arasında. Ancak kokoreç konusunda ne yazık ki çok olumlu olamayacağım bu sebeple köfteyi deneyebilirsiniz.
Güzelce yemeğimizi yedikten sonra sonbaharda olmazsa olmaz “kışlık” hazırlıklarımız için buradan alışveriş yapmayı da unutmuyoruz tabii ki. Kışlıkları ben hazırlamayacağım ancak burada oldukça uygun fiyata tarhanalık biber, domates ve yöre halkının yetiştirdiği şeyleri bulabilirsiniz.Fiyatlar öylesine uygun ki; kiloyla uğraşmayıp direk çuval çuval alınıyor.
Gerek eğlence, gerek yemek, gerek kültür, gerekse geleceğe yolculuk adına “pavli” yani pehlivanköy panayırı oldukça hoş vakit geçirilebilecek bir yer. Burada günlerce kalmak gibi bir sıkıntıyı da gerek yok; sabah gelip akşam dönerek de bu panayırın tadını çıkarabilirsiniz. Günübirlik eğlence arayanlar ve bütçe konusunda da çok abartıya kaçmamak isteyenler için kesinlikle tarihi ve eğlenceli bir yer Pehlivanköy.
Comments (2)
josephsays:
23 Ocak 2022 at 10:22Way cool! Some very valid points! I appreciate you writing this post and the rest of the site is also very good.
Haemossays:
23 Ocak 2022 at 18:13Thank you so much for replies ☺