Körlük

Kitabın Adı : Körlük

Yazar : Jose SARAMAGO

Sayfa Sayısı : 331

Yayın tarihi ve evi : Kırmızı Kedi Yayınevi -Kasım 2020

Özellikle pandemi günlerinde sosyal medya üzerinde çokça reklamları dönen 1984 ile beraber bir diğer kitap Körlüktü. Hal böyle olunca da 2021 okuma listemde bu kitaba yer vermek istemiştim, iyi ki de öyle yapmışım. Henüz yeni bitti kitap ancak biter bitmez bu yazıyı yazmak istedim 😊

Kitabın Konusu

Kitap, Covid-19 gibi bir “körlük” salgının aniden ortaya çıkmasını konu ediniyor. Tabii ki yetkililer körlük sözcüğünün ne denli korkutucu olabileceği ve toplumda infilak etkisi yaratabileceğini düşünerek, bu körlük salgınına “beyaz kabus” adı verildi. Körlüğün bulaştığı insanlar, aniden bembeyaz bir süt kazanına düşmüş gibi oluyor ve gözlerinin önüne bembeyaz bir perde iniyor.

Bu salgınla mücadelede önlem amaçlı olarak başlangıçta kör olan veya körlerle temasa geçen herkes bir akıl hastanesinde karantina altına alınıyor. Buraya gördüğü halde eşini yalnız bırakmak istemeyen göz doktorunun eşi de kör oldum diyerek giriyor.

Tabii nöbetçi olarak konulan askerler körlüğün bulaşmasından korktukları için hastaneye girmiyor, hiç kimseyle temas etmiyorlar. Yani körleri kendi haline bırakıyorlar.

Burada bir durup gözlerimize bir tülbent bağlandığını ve etrafımızı göremediğinizi bir hayal edin. Yaklaşık 300 kadar kişinin olduğu yerde tuvalet, duş, yatakların bulunması, yemek yemek ne denli imkansız olduğunu hayalgücünüze bırakıyorum.

İnsanlar ve salgınla mücadele

Tabi akıl hastanesine sonradan gelip, orada üstünlük kurmak isteyenler de oluyor. Çok fazla kitap spoilerına girmek istemiyorum, kitabı okurken çünkü bunları bir an önce öğrenebilmek adına insan bir hışımla okuyup bitirmek istiyor 😄

Sonrasında salgınla mücadele kitabın ortalarına doğru çok çirkinleşiyor. Özellikle Ramazan ayında okumayı düşünenler için, kesinlikle iftar ile sahur arası okumalarını öneririm.

Kitap Hakkında

Kitap, 1998 Nobel Edebiyat Ödülü almış bir eser. Zaten bu bilgi dahi aslında kitabı okumak için yeterli bir sebep olabilecekken; üstüne üstlük yazar son derece güzel betimlemeler ile körlük salgınını okurlarına da yaşatıyor.

Kitapta isimler yok, ilk kör, doktor, doktorun karısı, koyu renk gözlüklü kız gibi zamirler kullanılıyor. İsim hafızası konusunda son derece kötü olan ben, açıkçası bunu çok sevdim 😂

Betimlemelerin harika olması nedeniyle hastanedeki o kötü sahneleri, insanların başına gelenleri, sokakların ve insanların hallerini gerçekten adeta görüyorsunuz. Böyle olunca da film izlemek yerine insan bu kitaptan başını kaldıramıyor 😀

Ben Körlük isimli bu kitabı çok ama çok beğendim. Okumayan ve pandemi günlerinde ne okunur diye düşünenler var ise, kesinlikle bu kitabı okumalarını öneririm.