İrade Eğitimi

Kitabın Adı : İrade Eğitimi

Yazar : Jules PAYOT

Yayın Evi : Yakamoz

Basım Tarihi : 2020

Sayfa Sayısı : 272

Kitap Hakkında

Aylık düzenli siparişlerimden biri tesadüfen denk geldiğim ve sipariş verdikten sonra yorumlarından da “iyi ki” diyeceğim bir kitap için sipariş verdiğimi anlamıştım. Gerçekten de okumaktan son derece mutlu olduğum ve Mümin SEKMAN’ın Atalet konulu kitabından sonra belki de bana en çok katkıyı veren kitap oldu diyebilirim.

İrade Eğitimi, genel olarak insanın iradesiyle mücadelesinden bir türlü galip ayrılamayışını gerek psikolojik, gerek fizyolojik gerekse çevresel faktörlere göre çeşitli sınıflarda inceleniyor. Bir problemin çözümüne gidilmek isteniyorsa, bence de öncelikle nedenine bakılmalı. Burada alınması gereken çeşitli önlemlerden bahsediliyor ve psikoloji üzerine son derece güzel fikirler ortaya atmış ilk çağ filozoflarından günümüz psikoloji uzmanlarına kadar pek çok kişinin alıntılarına ve çalışmalarına da yer veriliyor.

“Birkaç yıl önce Fransız topçu birlikleri oldukça güçsüz haldeyken günümüzde on kat daha iyi haldeler. Peki neden? Öönceden bombalar, en ufak bir engele takıldığında, etrafına hiç zarar vermeden patlıyordu ama şimdi özel bir ateşleyici parça sayesinde, bomba bir engele takılsa bile birkaç saniye daha hareket etmeye devam ediyor ve saldırının tam ortasında patlayıp, her şeyi paramparça ediyor. Eğitim sistemimize de zihnimizi ateşleyecek özel bir parça eklemeyi unuttuk. Edindiğimiz bilgilerin, zihnimizin en ufak bir takılmasında uçup gitmesini yadırgamaz olduk.” örneği sanıyorum ki örneklerin ne denli gözleme dayandığı ve de somutlaştırıldığı konusunda biraz olsun anlatmaya fayda sağlayacaktır.

Bunun yanı sıra insanın duygusal olarak ta bazı şeylerden kaçmaya çalıştığının çok güzel örnekleri yer alıyor ama şimdi bunları burada anlatarak iyiden iyiye kitabı kopyalamak istemem 🙂

“Duygular çekilme evresindeyken, daha güçlü bir çalışma alışkanlığını şevklendirecek; mutlu anılar ve enerji dolu hisler bırakacaktır. “

İrade Eğitimi isimli bu kitapta bir de “derin düşünme” isimli bir terime yer veriliyor. Daha öncesinde meditasyonumsu bir eylem gibi düşündüğüm bu işin aslında öyle olmadığını ve uygulamada yapılan hataları da bu kitap sayesinde öğrenmiş oldum.

Kitapta aynı zamanda uygulamalı örneklere de yer veriliyor. Bu sayede de günlük hayatınızdaki yanlışlarınızı rahatlıkla görebiliyorsunuz.

Düşüncelerim

Bana gerçekten bazı şeylerin başlangıcını ve hayatımdaki doğru bildiğim bazı yanlışlarımı görme konusunda çokça fırsat tanıyan bu kitabı asla unutmayacağım.

Kitapta tek sırıtan konu, Fransız yazarın devamlı olarak Fransa üzerinden anlatımlar yapması oldu. Örneğin onlara göre 18 yaşında bir genç biriktirdiği para ile dünya turuna çıkabiliyor, çıkmaması onun kendi tercihi olarak yorumlanıyor.

Aynı şekilde canı sıkılan bir Fransız, Alpere giderek turlayabiliyor. Ancak ülkemiz gerçeklerine bakıldığında 18 yaşında bir gencin bırakın dünya turunu, bulunduğu ilden dışarıya tek başına çıkabilmesi bile mucize gözüyle bakılıyor. Bunun hem kültürel, hem sosyal hem de ekonomik nedenlerden olduğunu söylemeye gerek yoktur diye düşünüyorum. Keşke bizim de fırsatlarımız olsa da, dünya turuna kendi isteğimiz ile çıkmayı reddetsek 🙂

Kesinlikle “hedef belirleme” konusunda da son derece ufuk açan bir kitap. Bu kitap sayesinde insan kendi özüne dönüp, neler istediğini, neler yapabileceğini bir kez daha irdeleyebiliyor. Ben tüm blog yazılarımı okuyan okurların, bu kitabı da okumasını öneririm. Mutlaka bir şeyler katacaktır 🙂

Sözlerimi beni etkileyen şu mısralarla bitirmek isterim çalışkan dostlarım 🙂 ;

“Tembel bir insanın, tamamen hak edilmiş bir dinlenmenin verdiği mutluluğu tatması mümkün değildir. Bu, Pascal’ın dediği gibi; üşümek, ancak ısınabiliyorsanız güzelir ve çalışmak, ancak sonrasında dinlenebiliyorsanız güzeldir. Eğer insan çalışmadığı halde dinleniyorsa bu tembelliktir ve can sıkıntısıyla sonuçlanır. Ruskin’in dediği gibi, dinlenmeyi hak eden, tüm gün durduğu yerde gebiş getiren öküz değil; kayadan kayaya zıplayan ve yol alan dağ keçisidir. “