Kitabın Adı : Gece Yarısı Kütüphanesi
Kitabın Yazarı : Matt Haig
Sayfa Sayısı : 282
Yayınevi : Domingo
Basım Tarihi : Ekim 2022
2022’nin herhalde en çok merak ettiğim, okumayı en çok istediğim kitaplarından bir tanesi de şüphesiz ki “Gece Yarısı Kütüphanesi” oldu. Hangi kitap sitesine giriş yapsam, mutlaka ya çok satanlarda ya da çok yorum alanlar bölümünde görüyordum. Hal böyle olunca da Kasım indirimleriyle beraber Amazon sayesinde bu kitabı alma şansım oldu. Herhalde kitaplığıma koyduktan sonra maksimum 1 ay ya beklemiştir ya beklememiştir. Sonrasında büyük bir sabırsızlıkla okumaya koyuldum.
Gece Yarısı Kütüphanesi Kitabı Özeti
Kitap, Nora Ceed isimli bir karakterin geçmişiyle başlıyor. Geçmişte çalıştığı işler ve hayatını etkileyen önemli olayların kısa birer özeti yapılıyor. Henüz daha kitabın ilk sayfalarında kitap sizi bütünüyle sarıyor ve büyük bir heyecanla okumaya devam ediyorsunuz. Bizlere hem kendi hayatımız hem de farklı insanların hayatında başlarına gelebilecek olan gayet “bizden” olayları konu alıyor. Eğer keşke dediğiniz olaylar veya acaba diye düşündüğünüz anılarınız varsa mutlaka bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Kitapta Nora, normal bir yaşantısı olan ancak bu normal yaşantıdan çok rahatsız olan bir karakter. Devamlı olarak insanlara faydalı olmadığını, insanlara bir yük olduğunu düşünüyor. Artık kendisini bir fazlalık olarak görmesi nedeniyle de hayatına son vermek istiyor. İnsanların mükemmel hayatlar yaşadığını, bu hayatları asla kendisinin yaşayamayacağını düşünüp duruyor.
Bir gece yağmurlu bir havada yine bu düşünceler aklından geçerken, intihar etmeyi düşünüyor. Gece yarısı tam 00.00 ‘ ı gösterdiğinde de intihar ediyor. Daha doğrusu –miş gibi yapıyor, çünkü kendisi gözlerini açtığında bir kütüphanede rastlıyor kendisine. Kütüphanede sağına soluna baktığında sonsuza uzanan kitaplar dikkatini çekiyor. Kitapların kimisi çok ince, kimisi çok kalın ancak kitapların hiçbirinin üzerinde adı yazmıyor. Kitaplar arasında tek fark, renkleri oluyor.
Etrafına bakarken okul döneminde sürekli olarak satranç oynadığı, kütüphane görevlisi Bayan Elm’in de kütüphanede olduğunu görüyor. Bayan Elm’e nerede olduğunu sorduğunda, Bayan Elm “Şu anda yaşam ile arasında, bir arafta olduğunu” söylüyor. Bayan Elm bu kitapların tümünün yaşansıtıyla ilgili olarak vermiş olduğu kararlarına bağlı olduğu, her birinde farklı hayatlar yaşadığını söylüyor.
Bu hayatların her birini, o kitabı alarak deneyimleme şansı oluyor. Ancak altın kural şu; açıp okuduğu kitabı bir daha asla açamıyor, yani bir kez denediği hayatı bir daha yaşama şansı olmuyor. Aynı zamanda herhangi bir hayatında ölmesi halinde, tekrardan kütüphaneye dönemiyor.
Pişmanlıklar Kitabı
Bayan Elm’in yönlendirmesi ile Gece Yarısı Kütüphanesi raflarından bir kitap seçiliyor. Bu kitap oldukça kalın, oldukça ağır bir kitap. Bayan Elm, bu kitabın “Pişmanlıklar kitabı” olduğunu, hayatı boyunca pişman olduğu tüm seçimlerinin burada yazılı olduğunu söylüyor.
Nora, pişmanlıklar kitabını açtığında yoğun bir acı ve tarifsiz bir hüzünle doluyor. Çok dayanamadan da kitabı kapatıyor. Bu pişmanlıklar kitabında, yaşadığı pişmanlıkları giderdiğinde pişmanlığı siliniyor. Böylece deneyimlediği her yeni hayat, aslında pişmanlıklarının silinmesi için ona bir rehberlik etmiş oluyor.
Bambaşka Hayatlar
Nora, Bayan Elm rehberliğinde merak ettiği tüm hayatları bir şekilde yaşıyor. Kimi zaman takıntılı olduğu bir adamın onun eşi olduğu ve hayallerindeki pub’ı açtıklarını hayal ediyor, kimi zaman popstar oluyor, kimi zaman yüzme alanında olimpiyat şampiyonu olduğu hayatını yaşıyor.
Hangi hayata giderse, bir anda o hayatın ortasına düştüğü için sendeliyor. Bir anda çevresindeki insanlar değişiyor, kendisi değişiyor, alışkanlıkları ve vücudu değişiyor. Birkaç zaman sonra bu duruma alışmaya başlıyor ve “güzel rol yapma” alışkanlığı kazanarak sırıtmadan devam ediyor.
Hayatlarının her birini deneyimleyip, gece yarısı tekrar kütüphanede uyanıyor. Devamlı olarak saat 00.00 ‘ ı gösteriyor.
Sonunda Mutluluk Anahtarı
Sonrasında daha evvel hiç şans vermediği bir çocuğa şans vermek istiyor. Şimdiye kadar deneyimlediği tüm hayatlardan çok daha sade bir hayat istiyor. Ve istediği gibi de bir hayatı keşfediyor. Eşi bir cerrah oluyor, çocuğu ve köpekleriyle son derece mutlu bir hayatta olduğunu fark ediyor. Hatta öyle ki; burada bir akademik kariyer yapmış, üstüne üstlük bir de alanıyla alakalı bir kitap yazmayı düşünen biri olarak kendini buluyor.
“Ben burada yaşarım ki” diye düşüncelere daldığı esnada, birkaç gün aradan geçiyor. Birden kendini tekrar Gece Yarısı Kütüphanesinde buluyor. Büyük bir pişmanlıkla Bayan Elm’den kendisini buna çok benzer bir yere gitmesi gerektiğini düşünüyor. Köpeğine mavi yerine kırmızı tasma aldığı ( buradaki detay çok hoşuma gitmişti, ufacık bir karar bambaşka bir hayat ) bir hayat istiyor ancak mümkün olmadığı söyleniyor.
Ve birden şimdiye kadar 00.00 ‘ ı gösteren saat, birden ilerlemeye başlıyor. İlerledikçe kütüphane yıkılmaya başlıyor. Bayan Elm Nora’ya ; “Ben bu kütüphanenin bir parçasıyım ancak kütüphane senin bir parçan. Ve buradan çıkabilirsin” diye uyarıda bulunuyor. Bir şekilde kahramanımız bir şeyler yapıyor ve oradan… Sonunu merak eden herkes kitabı okusun ☺
Gece Yarısı Kütüphanesi Kitabı Hakkında
Kitabı kessinlikle çok ama çok beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Günlük yaşantımız esnasında devamlı olarak pişmanlıklar yaşıyoruz, keşkelerimiz oluyor. Bazen farklı bir hayatı veya farklı tercihlerde bulunduğumuz hallerimizi hayal ediyoruz.
Bu kitap sizin iç dünyanıza adeta ışık tutacak. Hayatınızda şikayet ettiğiniz her ne varsa, eminim ki bu kitabı okuduğunuzda bunlara dair her şeyi geride bırakmış olacaksınız. Ufacık olayların hayatımızda ne denli bir kelebek etkisine sahip olduğunu görüyoruz.
Hangi hayatı yaşarsak yaşayalım, hayallerimizdeki gibi olmayabileceğinin farkına varmamızı sağlıyor. Anlatım dili son derece yalın ancak kitap bir o kadar akıcı ve adeta okuyucuyla bütünleşiyor. Böyle olunca da, kitabı okumak çok büyük bir keyif haline geliyor.
Kitapta son derece güzel alıntılara da yer verilmiş. Kitap esasen bir bilim kurgu kitabı gibi dursa da, macera – kişisel gelişim notalarını da bu kitapta bulabilmek pek mümkün. Bu sebeple eğer henüz okumamışsanız, kesinlikle bu kitabı okumanızı öneriyorum. Şu anda “keşke hafızamın o bölümü silinse de, bu kitabı unutup tekrar okuyabilsem” diye düşünüyorum. Muhtemelen yıllar sonra sonunu unutacağımdan dolayı bu kitabı dönüp okumaktan son derece keyif alacağım.
Beğendiğim Alıntılar
Yüzme sanatı -herhalde bütün sanatlar- tam bir adanmışlık istiyordu. Eyleme ne kadar yoğunlaşırsanız, diğer şeylerden o kadar uzaklaşıyordunuz. Kendiniz olmaktan kurtulup yaptığınız şeye dönüşüyordunuz.
Bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır
bir ormanda yol ikiye ayrıldı, ve ben –
ben gittim daha az geçilmişinden,
ve bütün farkı yaratan bu oldu işte.
“İnsan,” diye yazmıştı Thoreau Walden’da, “hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır.”
Comments (5)
Eda Gözsays:
21 Ekim 2024 at 18:15Gece yarısı kütüphanesi kitabının konusunu çok beğendim. Yakın zamanda ben de okumayı düşünüyorum.
Haemossays:
26 Ekim 2024 at 10:50Daha bahsedemediğim çokça şey var, spoiler alert nedeniyle 🙂
eymensays:
2 Eylül 2024 at 07:48Gece yarısı kütüphanesi Hagg’in en en en sevdiğim kitabı😍 Kitap önerileri sayfanızı merakla takip ediyorum
Haemossays:
3 Eylül 2024 at 08:01Yorum için çok teşekkürler, takipte kalınız efem 😇
Gece Yarısı Kütüphanesisays:
21 Ağustos 2024 at 03:55Gece yarısı kütüphanesi kitabını kitap önerileri bölümünde görmüştüm. Ben de şimdi okudum çok beğendim. Teşekkürler 🙂