Forrest Gump

Film Adı  : Forrest Gump

Yönetmen: Robert Zemeckis

Tür: Dram, Romantik

Yapımı: 1994 – ABD

Salgın süresince evde olmanın bana kattıklarından biri de şüphesiz ki bolca planlayacak zamanımın olması. Zira “boş vakit” diye bir şeyin olmadığını, vakitlerin içinin doldurulmasının da boşaltılmasının da insanın elinde olduğunu düşünmeye başladım. Bu yüzden boş vakit değil de; sinema filmlerine ayıracak çokça zamanımın olması nedeniyle artık “klasik” denebilecek ve mutlaka izlenmesi gereken filmlerden de birer derleme yapmam gerektiğini düşünmeye başladım. Forrest Gump da bunlardan biri oldu.

Filmin Konusu

Film, adını başrolündeki karakterden alıyor. Forrest Gump isimli, 75 IQ’lü bir çocuğun yürüme engelini aşarak son derece hızlı şekilde yükselişini ve aynı zamanda bu kariyer ile beraber ilerleyen aşk hikayesini konu ediniyor. Yavrumuz, kimse ona bakmazken onunla arkadaşlık eden Jenny isimli bir kıza aşık olur. Kız ona destek olmaya başlar ve Forrest yürümedeki problemlerini aşarak, her yere koşarak gitmeye başlayan bir atlet haline gelir. Ardından da üniversiteye kadar beraber takılırlar.

Üniversitede yolları ayrılır ve Forrest “temiz aile çocuğu” olarak kalmaya, Jenny ise de “g*tü başı dağıtmaya” başlar. Forrest her fırsatta onu korumak için adımlar atsa da, Jenny bunların hiçbirine yanıt vermez. Bu esnada tek yeteneği olan koşmak sayesinde okulun beyzbol takımına girer, yapması gereken tek şey en iyi olduğu şeyi yapmak; koşmaktır. O da öyle yapar ve hızlıca üniversiteyi bitirir.

Sonrasında Forrest askeriyeye girer ve kendisini Vietnam savaşının içinde bulur. Ölümle cebelleşirken dahi Jenny’e sayısız mektup yazar ancak hiç bir şekilde yanıt alamaz. Burada isminin kısaltması Bubba olan biriyle tanışır. Bubba karides konusunda harika bir bilgi havuzuna sahip olduğundan; sürekli Forrest’a bunla alakalı şeyler anlatmaya başlar. Savaş bittikten sonra beraber bir karides teknesi alma konusunda sözleşirler. Ancak Bubba savaşta ölür, Forrest ise sözünü asla unutmaz. Orduda da hızı ve yetenekleri sayesinde sivrilir ve üstün hizmet madalyası almaya kadar gider.

Film içerisinde başına gelenlere isyan etmeksizin yoluna devam eden Forrest, sonrasında milyoner olur. Bu sayede midir bilinmez ancak Jenny yediği her bokun ardından bir gün aniden çıkagelir. Forrest’ın şu çaresiz sözüne ise ciğerimi bırakmış olabilirim; “Belki de artık gidecek bir yeri kalmadığından dönmüştür. “ abi yemin ederim şöyle düşüneceğim bir gün diye ödüm kopuyor. Her neyse, tabii ki huylu huyundan vazgeçmeyerek türlü şeylerle yeniden gidiyor. İlahi adalet tecelli ediyor ve hatun AİDS olduğunu anlıyor, tekrar evlenmek için Forrest’ın kapısını çalıyor. Sonra da artık heves meves kalmayan Forrest son günlerinde eşine yardım ediyor.

Film Hakkında

Filmin gerek senaryo, gerek oyunculuk, gerek o dönem şartları düşünüldüğünde kullanılan teknoloji ile son derece üst düzey bir film olduğunu düşünüyorum. Filmde o dönem gerçekleşmiş olan tarihsel olaylar da nakış nakış işlenmiş, bununla beraber “Hayat bir kutu çikolatadır Forest, ne çıkacağı hiç belli olmaz” sözüyle o dönem biraz kaderciliği de insanlara aşılamaya çalışmış olabileceğini düşünüyorum.

Aynı şekilde Forrest’ın hiç bir şeyi sorgulamadan kabul ederek sonunda milyoner olması ve Jenny’nin ise özgür, isyankar takılması sonucu son derece kötü bir sonla karşılaşması da bir aba altından sopa gösterme olayı olabilir. Tabii ki bu benim düşüncem, belki bunlardan çok uzak bir fikirle yazıldı film bilemeyiz.

Sonuç olarak son derece keyifli olan bu filmi izlediğim için kesinlikle pişman değilim. Forrest karakterinde kendimde bazı şeyler görmüş olmak da sanıyorum beni epey bir etkiledi. Aşk hayatı haricinde diğer hayatı konusunda problem yok, ama aşk hayatı konusunda sonumuz umarım benzemez Forrest reis 😅