Ceviz yetiştiriciliği serimizin devam yazısına heppinizin hoş geldiniiiz 😊 Eğer ilk defa bu yazımı okuyacaksanız, öncelikle sizleri nereden nereye gelindiğini daha iyi anlatabilmek adına ceviz hasadı yazıma davet etmek isterim. Bu sene çok şükür yeni salma sulama denemelerimiz meyvesini vermeye hemen başladı.
Sulama Yönteminde Değişiklik
Sulama işinde direk olarak suyun içerisinde olmamız hasebiyle bir türlü yazısını hazırlayamadım ancak kısaca özetlemek gerekirse; damlama sulama sisteminin yaklaşık 2-3 yaş cevizlere iyi geldiğini, daha olgun ceviz ağaçlarını beslemediğini fark ettik. Bu yüzden tarlanın hemen yanı başından akan dereden, ciguli adı verilen su motoruyla tarlaya su basıyoruz. Cevizlerin yaklaşık 1 karış kadar dış tarafından açtığımız karıklar, su kanalı görevi görerek tüm cevizlere suyu taşıyor. Böylece doya doya sulama şansımız oluyor.
Ceviz Hasadı
Havanın biraz soğuk olması ve yağmurlu olması nedeniyle köy kahvesinde biraz beklemeye karar verdik. O esnada hazır gelmişken, biraz ıspanak toplayalım dedik.
Sonrasında ceviz hasadı için yağmur dinince tarlaya geçtik. Geçen senelerdekinden daha fazla bir hasat olacağını tahmin ediyordum ancak bu kadar olacağını tahmin etmemiştim. Ellerimiz kınalanmasın diye eldiven giymiş olsak da; 3 gün sonrasında eller yine kapkara olmuştu bile 😇
Bu yılki hasat kesinlikle arabanın bagajına sığabilecek cinsten değildi. Tongartaya koymak zorunda kaldık, o da tepeleme doldu. Bu da toplanmış olan cevizlerden bir kare 😀
Ceviz Soyma Makinesi
Bu sene, diğer senelere göre çok daha fazla ceviz çıkacağı tahmin ediliyordu. Öyle de oldu. Çok şükür ki biz buna da ceviz soyma makinesi ile çare bulduk. Makine aslında çok basit bir mantığa sahip; traktörün arkasındaki mile bağlanan tambur, sürekli olarak dönüyor. Su ve içerisindeki 2-3 bıçakla devamlı olarak temizlenip kabukları atıyor.
Aslında mantık bal süzme makinesi ile aynı; dönüşteki ivmeyi kullanıp kabukları savuruyor. Bir de video ile daha güzel anlatmak istedim;
Veee günün sonu…. 😍
Tabii ki “yediğiniz kadar yemek içtiğiniz kadar su” geleneği de unutulmadı. Bir anı olarak kalması için buraya da bırakıyorum;
Bir yanıt yazın