Blog sayfamı takip eden kullanıcılar, daha öncesinden de tarım ile içli dışlı bir hayatım olduğunu anımsayacaklardır. Bu yazımda da sizlere yine bir serinin devamı niteliğindeki ceviz hasadı maceramdan bahsedeceğim. Normalde çok daha önceden hazırladığım ancak veri kaybı belası nedeniyle duman olan ve yenisini hazırladığım Ceviz Yetiştiriciliği yazımı da okumanızı tavsiye ederim.
Bu sene fidanların ekiminden bu yana ( bazı hesaplara göre 6 ) 5 yıl geçti ve geçen sene poşetle toparladığımız cevizler bu sene bizlere daha çok verim vereceğini bahar ayından itibaren göstermişti.
Ceviz Hasadı
Bu sene çok şükür uzun zamandır gübrelemesiydi, sulamasıydı, bakımıydı, yok kurudu mu yok yaprakları nasıldı derken ceviz fidanlığımızın en küçük olanından da hasat yapmayı başarabildik.
Aslında çok daha öncesinde de yapabilirdik lakin cevizlerin “açılması” diye bir olay varmış. Ceviz dalda durdukça olgunlaşıyor, olgunlaştıkça da içinde bulunduğu yeşil kabı terk edip güzelce açılıp saçılıyor. Toplarken de hemen açılan kabuğu aralayıp cevizi alıyorsunuz.
Yukarıdaki resimde de açık cevizi görüyorsunuz efendim. Bu şekilde olması çok kolay toplanmasına neden oluyor. Bu haliyle ayıklarken çok daha rahat ediyorsunuz.
Kapalı cevizlerimizden de hemen bir örnek göstermek istiyorum sizlere. Bunlarda cevizi ayıklamak için ya suya basmanız gerekiyor, ya çekiçle kırmanız gerekiyor ya da bıçakla meyve soyarmış gibi soymalısınız.
Ceviz Toplamak – Dikkat “Doğal Kına” 😁
Bu arada fotoğrafların kimisinde mavi eldivenler görebilirsiniz, hatta mavi eldivenler aslında kat kat ama orada hepsi çıkmıyor. Bamya toplarken kullandığımız eldivenler, bu sefer de ceviz toplarken ellerimizi kına rengine dönüştürmesin diye takılıyor.
Plastik eldiven olması çok daha iyi. İnşaat eldiveni dediğim, iç kısımları plastikimsi olan eldivenler ne yazık ki işe yaramıyor. Ya plastik eldiven takıp üzerine takmalısınız ya da direk plastik eldivenle bu işe girişmeniz gerekiyor benden uyarması 😇
Bir de toplarken şunu fark ettim ki; ceviz yetiştiriciliğinin ilk kuralı kesinlikle uzun boylu olmak. Eniştem sayesinde çatır çutur en üst dallardakileri bile sopayla rahatlıkla indirebildik, yoksa iş bana kalsa ohooo 😅
Ağaçların bodur yapıda budanmaları nedeniyle henüz daha boyları çok yok. Lakin ilk yaz üstü vuran kırağı, neredeyse fidanların yarısındaki cevizi dökmüş. Bu yüzden de aslında verim konusunda değerlendirme yapabilmek için çok doğru bir sezon olmadı. Bu sene yalnızca cevizlerin boyutları, lezzeti ve de sulama tekniği konusunda izlenecek yol hakkında bizlere bilgi vermesi adına kılavuz oldu diyebilirim.
Herkes çuvallara toplarken, ben “fıta” mantığıyla şişeyi bu hale getirdim. Toplayacak olan arkadaşlara kesinlikle tavsiye ederim, hızlı hızlı ağaçtakileri buraya doldurup, buradan çuvala attım. Böylece hem 50 kg çuvalı peşimde gezdirmedim, hem de ağaçlar arasında rahat hareket edebildim.
Gün Sonu
Gün sonunda ceviz hasatı konusunda ( en azından bu fidanlıktaki ) ilk tecrübemiz çok keyifliydi. Fidanlıkların olduğu bölümde tüm köylüler, çevre illerden gelen akrabalarıyla beraber toplarken ortaya da bahar havasını aratmayacak kareler çıkıyordu. Yaklaşık 2 – 3 saat kadar bir uğraşının ardından hızlı hızlı işi bitirdik, e ekip çevik olunca iş dayanmadı tabi 😀
Ardından artık ceviz bahçesi konusunda klasik olan “köy kahvehanesi çayı” mızı da içerekten, tekrar yola koyulduk. Tüm cevizleri soyduktan sonra ellerimin yapış yapış olması nedeniyle ceviz kabuklarını çekemesem de; tüm kış kamplarda semaveri tutuşturmaya yetecek kadar ceviz kabuğu çıktığını rahatlıkla söyleyebilirim 👍
Şimdiye kadar 5 sene boyunca herhangi bir karşılık almadan gübrelemesi, çapalaması, kazması, sulaması derken; o emeğin ilk karşılığını alabilmek son derece mutluluk verici. Dediğim gibi, kırağı nedeniyle tam olarak beklediğimiz verim bu sene olmasa da; artık cevizlerimiz ürün vermeye başladı ve beklenen seviyeye de 2-3 sene içerisinde gelecek inşallah.
Bakalım, şimdi sulama konusunda bazı değişimler yapılacak gibi duruyor. Yakında yeni bir yazıda görüşmek dileğiyle 😇
Bir yanıt yazın