Bu hafta sonu daha öncesinde de çeşitli gezilere hep beraber gittiğim #edosk ile beraber bir doğa gezisine çıkma kararı aldım. Bu seferki parkur yaklaşık 24 KM olarak hesaplanmıştı ve 5 üzerinden 4 yıldızlık bir zorluğu vardı. Ancak doğa ile olan uzun süredir buluşamama ve hafta sonunu biraz da kafa dağıtabilmek için katılmaya karar verdim. Çağlayık Doğa Yürüyüşü için her şey hazırdı 🙂
Sabah 06.50 sularında kulüp önündeki toplanma yerine gittim. Böylece henüz haberimiz olmasa da uzun bir serüvenin başlangıcına adım adım yaklaşıyorduk. Otobüsümüzün gelmesiyle beraber 32 kişilik bir kafile halinde yola çıktık.
İlk molayı Kula köyüne 9KM mesafedeki ( herhangi bir tabela olmadığı için hatırlayamadığım ) bir köyde verdik. Köylü çoktan kalkmış; işlerine bile başlamıştı. Korda demlenen harika çaylarından birer bardak içtikten sonra artık yola çıkmamız gerekiyordu.
Otobüsün bizi bıraktığı yerde, grup liderimiz bunun doğa yürüyüşünün yanında bir keşif gezisi de olacağından bahsetti. Keşif gezileri; genelde her zaman aynı rotayı kullanmak istemediğimiz için, yine aynı ana hat üzerinde çeşitli farklı yolları keşfederek farklı yollardan giderek yeni rotalar oluşturmak anlamına geliyor. Seviye 4 olduğu için ekip buna hazırdı.
Yolda sonbaharın yaklaşmasıyla beraber iyiden iyiye yaprakların dökülmesi ve “hışır hışır” yaprak sesleri eşliğinde yolculuğumuz başlıyordu. Otobüs yolculuğu esnasında bir kaç kulüp üyesiyle daha öncesindeki muhabbetimiz, bu sefer tek katılmam nedeniyle olsa gerek çok daha ileriye gitmişti. Pek çok insan ilk defa deneyimliyordu ve heyecanları gözlerinden okunuyordu. Sohbet ede ede ilerlemeye başladık.
Yol üzerindeki güzellikler 🍄🌷
Güzergah boyunca çeşitli mantar türleri ve güzel kokulu çiçeklerle karşılaştık. Bunlardan bazılarının fotoğraflarını çekme şansım oldu. Ömrümde ilk kez gördüğüm türden mantarlardı, özellikle bir tanesi üst kısmının dümdüz desenli olması nedeniyle grubumuz tarafından “sehpa / masa mantarı” olarak adlandırılmaya başlandı bile.
Su sesinin dinginliği
Parkurda ilerlerken, vadileri tırmanma ve inmenin yanı sıra inişlerin her birinde küçük derelerle ve şelalelerle karşılaşmak da bir o kadar keyifli oldu. Özellikle uzun molada harika bir su kaynağının yanında durduk. Bu mola esnasında meditasyon yapma ve büyükçe bir ağacın gövdesine yaslanıp yarım saat kadar su sesini dinleyip dinlenmek günün bonuslarına bonuslar katıyordu.
Orman içerisinde zamanın nasıl geçtiğini anlamayışımız, havanın gittikçe kararması ile beraber yerini yavaş yavaş yorgunluğa bırakıyordu. Oldukça dik yokuşlar ve mesafenin artması, grubu epey bir zorluyordu. Aslında doğada bir avuç insanın takım halinde çalışmak zorunda kalışına özellikle yürüyüşün son 5 KM’sinde fazlasıyla şahit oldum. Bu parkur boyunca çok güzel insanlar tanıdım, umuyorum ki bu insanlarla devamlı olarak görüşebilirim. Çağlayık Doğa Yürüyüşü bu yüzden bana çokça güzel şey kattı diye düşünüyorum.
Derelerin aşıldığı, vadilerin tırmanıldığı, doğayla iç içe harika bir pazar gününü de biraz stres biraz da yorgunlukla atlatmanın huzuruyla herkes otobüsü gördüğünde hissedilen hisleri anlatmaya kelimeler yetmez.
GÜNÜN SONU 😄
Aynı zamanda otobüste abilerim tarafından yapılan kral hareket konusunda umarım ilerleyen dönemde güzelce bir makale de sitemde yayınlayacağım. Bakalım işe yarayıp yaramayacağı konusunda, güzel şeyleri olmadan paylaşmama kararımdan sonra en son burayı güncelleyeceğim 😊
Comments (1)
Küçünlü Köyü Doğa Yürüyüşü | Koreldim.comsays:
28 Ekim 2019 at 08:54[…] Çağlayık Doğa Yürüyüşü […]