Uzun zamandır izlemek istediğim ancak bir türlü fırsat bulamadığım Cem Yılmaz filmini nihayet ki izleme şansı yakaladım. AROG, GORA serisindeki ince esprileri hala daha ekmeğini yedirtirken böylesi ihtişamlı bir reklam çalışması yapılan filmini oldukça merak etmiştim. Arif V 216 uzun zaman sessizliğin ardından güzel bir proje olur gibi düşünmüştüm, beni yanıltmadı da.
Filmde bazı detaylar oldukça hoşuma gitti. Pek tabii sıfır bir film değil de; GORA’nın devamı gibi düşünülebilecek bir film olacağı aşikardı. Ancak “haddi bakiiiim” repliğini duymayalı oldukça uzun zaman olmuş, bunu duyduğumda anladım. Flash bellek ile film yüklemeler, Arif karakterinin uzay ticareti üzerinden dönen harika replikler ( ablama uzayın en güzel yerinden yer vericem abim, ay taşı mı? var tabii ama karanlık yüzünden; evet evet bu da ucuz zaten, onda stok yok hocam admine site üzerinden mesaj atın ) ile başlayan film devamında da güzel devam ediyordu.
Arif V 216 Filminin Olay Örgüsü
“Ustalara saygı” kıvamındaki 1960’lara gidişleri ve harika kostümlerle harmanlanan yeşilçamvari sahneler ise apayrı güzellerdi. Filmin kurgusu öyle çok kahkaha attıracak cinsten bir kurgu olmasa da; oldukça güzel düşünülmüş. İzleyiciyi hiç düşündürmeden temizinden 2 saat filmi izlemeye sevk eden şekilde hazırlanmış.
Film Arif’in pazarlama sahneleriyle başlıyor ( GORA’daki halı, kilim, travel girişini andırır gibi ), sonrasında uzaydan düşen bir gök cismi üzerine olay yerine giden Arif, kadim dostu 216 ‘ yı görür. 216 ‘ yı kurduktan ( evet, kendisini parçalayıp bir valize koymuş biçimde paketlemiş ) sonra, halk galeyana geliyor ve kapılarına dayanıyor. 216’nın dünyaya geliş amacının “insan gibi yaşamak” olduğunu öğreniyor ancak dışarıdaki halkın onları linç etmesinden de tırsıyor. Önce bir kümese gidiyorlar, durumu kurtaramayacaklarını anlayan Arif, Ceku’nun “çeyizliğinden” beri kullanmadıkları zaman makinesini kullanmanın vaktinin geldiğini düşünür ve gizli deposundan zaman makinesini çıkarır. Amacı; 216 ‘ yı tekrar GORA’ya geri göndermek olan Arif, 216 ‘ nın yanlış bir hareketiyle beraber kendisini 1960’ larda bulur. 216, uzayda izlediği Türk filmlerindeki çevreyi görünce burada yaşamak ister, herkesin sevgilisi olacağı günü sabırsızlıkla beklemektedir.
Sonrasında ikilinin başına gelen hırsızlık olayıyla buradaki serüvenleri başlar. Beraber harika işler yapmayı hedefleyen ikili; 216’nın yanlış kararlarıyla birbirlerine girseler de; 216’nın pilinin bitmek üzere olması nedeniyle kısa sürede yeniden barışırlar. Bu esnada 216, aşk, ihtiras, öfke, intikam gibi çokça insani duyguyu da tatmıştır.
Filmin sonunda yapılan konuşma ise, kesinlikle devam filminin geleceğinin de birer habercisi oldu ve onu da beklemeye başladık bakalım 🙂
Cem Yılmaz ve yapımları konusunda yine ince esprileri, herkesin anlamayacağı ancak anlayanların dilinden düşmeyecek harika detayları bu filmde de çokça görmek mümkündü. Ayrıca oyuncu kadrosu olarak da “ustalara saygı” kısmında pek çok ünlünün çok çok benzerlerinin kullanılmış olması da güzel bir detay.
Aynı şekilde hemen altta nostalji olması adına bu film için yeniden seslendirilen bir kaç şarkıyı da bırakıyorum. Bırakıyorum ki yıllar sonrasında bu yazıma dönüp baktığımda bugünleri tekrar hatırlayabileyim 🙂
Arif V 216 Fragman – Müzikler
E o “efsane” şarkıları koymadan olur muymuş? 😅
Comments (1)
Cüneytsays:
18 Ekim 2019 at 10:19Henüz yeni nete düşmüş oradan izledim süper 😀